GUBUZLUK ÜSTÜNE – 3

GUBUZLUK ÜSTÜNE – 3

Meşhur fıkradır farklı varyasyonlar olsa da biz Tayyip Ağa varyasyonunu anlatalım.Tayyip Ağa’nın ahbaplarından biri Tayyip Ağa’nın dükkanına uğramış , hoş beşten sonra övünerek “ Tayyip Ağa bizim mahalleden bu sene 17 kişi Hicaz’a gitti , bugün geleceklermiş “ diyince Tayyip Ağa cevabı yapıştırmış “ Tüh hay oğlum ! , bizim mahalleden bir kişi hacca gitti geldi de onunla başa çıkamadık , siz ne yapacaksınız bakalım “ demiş. ( Eski Konya’dan İnsan Manzaraları Nükteleriyle Tayyip Ağa ve Diğerleri , kitabından ) Fıkranın bizim köyden üç hacı var diyen birine diğer köylünün Allah sabırlar versin biz birinin hakkından gelemiyoruz gibi varyasyonlarını da ailemizden duyardık.

Tayyip Ağa malum Konyalı hazır cevap birisi , toplumdaki aksaklıkları biraz ağır olsa da kendi üslubunca eleştiren , Konya şehir tarihi adına unutulmaması gereken önemli bir şahsiyet. Tamda bizim değineceğimiz mevzuyu , Tayyip Ağa hacca , umreye gidenin bugünler kadar yaygın olmadığı devirlerde bu işin gidişatını görmüş ve dindar gubuzluğunu gayet iyi anlatmıştır.

Gubuzluk maalesef kişinin dindarlığı ile veya ibadeti ile övünmesine gelince daha bir cazip daha bir yaygın hale geliyor çünkü ibadete riya girdikçe sevabı azalıyor malum.Şeytan’da biliyor Konyalıların gubuzluk huyunu dürtüp duruyor.

Konya dindar bir şehrimizdir, insanlarımız hayra hasenata , ibadete düşkündür.Ramazanın ramazan gibi , bayramın bayram gibi yaşandığı maneviyatı yüksek , insanların dini konularda hassas olduğu bir şehrimizdir ve bu özelliğini İnşaAllah devamlı korur.Bu hususta bir örnek vereceğim Konyalı olmayan çoğu kimse mehir diye bir şeyi Konya’da duyduklarını söylerler ki bu bile Konya’da dinin hayata etkisini anlatmaya yeter.

Lakin iş bu hac , umre ziyaretini anlatmaya gelince iş değişir , ülkemizde refahın artması ile de umreye devamlı giden kişi sayısı artmıştır.Allah herkese nasip etsin gidenlerde defalarca gitsinler bunlara sözümüz yok , ama yılda üç kez umreye gidene de her seferinde ziyarete gidip , umre anılarını dinlemekte garip oluyor. Çünkü muhabbetin , sohbetin içeriği aynı , bizim şirket şöyle iyiydi , böyle iyiydi , biz şu kadar dolara gittiydik , siz bu kadar dolara , bizimki en hesaplısıydı , yok biz Anjum’da kaldık , yok biz Zemzem Tower’da kaldık , Anjumun asansör sayısı , hurma pazarında kaliteli ve ucuz hurma , yok şu çarşı iyidir bu çarşı kötüdür. Ramazan umresi ise katıldıkları iftar sofraları ,Konyalıların açtıkları sofralar , bu sofraya soktukları kavurmalar falan filan Konyalılar yine , namaz , niyaz , boğaz kültürünü Mescid-i Haram’da da yaşatırlar. Mekke şehiri ile Medine şehrinin kıyaslanması , Hıra mağarasına tırmanma hikayeleri , yok maymunlar kadının çantasını çaldı , yok 70 yaşındaki teyze tırmanmaya kalkmış falan filan bitmez.Tavaf hikayeleri , hacer-i evsedi öpmek için taktikler , şu saatte sakin bu saatte sakin olup olmadığı analizi , yaptıkları tavaf sayısı ve kaç dakikada yaptıkları gibi hususlar. Yok Arapların acayip halleri , yok suudlular şöyle , İranlılar böyle , Endonezyalılar baş örtme şekli , falancalıların çıplak ayakla helaya girmesi . Anılar yaş ilerledikçe , seyahatin kalitesi arttıkça , ekonomik olarak üst sınıfta konaklanmışsa ekabirlik , gubuzluk daha bir artar. Bu hac ve umre ziyaretinin övünme yoluyla gubuzluğunu yapmak maalesef hayli yaygındır. Bazen tatlı tatlı dinlettirir ama belli zaman sonra artık yiter gayri gubuz gubuz anlatıyor dedirtirsen tehlike çanları çalmış demektir.

Yaptığı hayır işlerine ilişkin hususları veya hayır kuruluşlarını öve öve anlata anlata bitiremeyenler. Falanca hocanın sohbetine gittiklerini , şuraya giderim buraya giderim ukalalığını yapanlar.Filan tarihte kandil gecesinde şu kadar namaz kıldık bu kadar namaz kıldık , muzlu süt içtik muhabbeti.Camiler , teravihler , mukabeleler. Sayısız örneği çoktur . Bazılarının yaptığı hayır işlerini beğenmeyenler , yaptıkları mekanı beğenmeyenler gibi versiyonları da vardır.Bu gibilerde görsen en kamil insanlar onlardır oysa kamillikle , olgunlukla alakası yok bildiğin gubuzdurlar.Kamil insan yol gösterir , yordam gösterir , kendi işe el atar , yardımcı olur.Gubuz ise beğenmez , lafını söyleyip kenara çekilir.Ben dediydim zaten diye de söylenir zaman zaman.

Develili meşhur halk ozanı Aşık Seyrani bir şiirinde bu gibi insanları gayet güzel anlatır.

Alemi ta’n eder yanına varsan
Seni yanıltır bir mesele sorsan
Bir cim çıkmaz eğer karnını yarsan
Camiye gelir de erkan beğenmez.

( ta’n etmek , yermek , kötülemek )

Dini konularda ise gubuz gubuz yani asılsız astarsız , palavra konuşmak pek Konya’da yoktur , bu hususlarda konuşmak az buçuk biraz ilim irfan ister Konya gibi yerde dini konularla ilgili cahil cahil konuşmaya kalkarsan hemen cevabını alırsın , boş boğazlık yapan adam konumuna düşersin.

Gubuz hocaları , gubuz hacıları , gubuz dervişleri de başa gelen çekilir misali Konya’nın dini yaşantısının içinde yer alırlar. Biraz gubuzluğu azaltıp samimiyeti artırsalar çok daha faydalı olurlar.Yoksa gubuzlukları bu işin bereketini kaçıracak gibi duruyor. 30.12.2016

Mehmet Emin Başalp

GUBUZLUK ÜSTÜNE – 3” hakkında 1 yorum

Mustafa Tosun için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir