Edebiyatımızda Bazı Tabib ve Hasta Üzerine Örnekler

EDEBİYATIMIZDA HASTA  ve TABİB  ÜZERİNE  ÖRNEKLER

Şiir bizim edebiyatımızın temelidir bu vesileyle her bir konuda zengin bir şiir varlığına sahibiz ,  ne zaman not almışım bilmiyorum ama not aldığım hasta , tabib ve ilaç konulu bazı beyit , şiir ve şarkıları paylaşayım dedim.

Hiciv malum benim en sevdiğim tarz ,  bu sebeple onu en başa alıyorum , beyitte zaten hiciv sanatının pirlerinden olan Şair Eşref’e ait.

Etibba öldürür kim hasteganı öyle sür’atle

Ederler çok zaman vareste Azrail’i külfetten

Tabipler hastaları öyle süratle öldürürler ki çoğu zaman Azrail’i külfetten kurtarırlar diyor malum üç beş eski kelime var izah edelimde tam anlaşılsın.

Şiire ara verip bir romandan pasaj paylaşacağım maalesef günümüzde pek okunmuyor Peyami Safa’nın “ Matmazel Noraliya’nın Koltuğu “ adlı romanı keşke bir sihirli değnek değse de “ Kürk Mantolu Madonna “ gibi popüler olsa . Bu roman konusu ve dili itibariyle hayli ilginç olup edebiyatımızda pek örneği yoktur biraz bilinçaltı , halisünasyonlar  ve felsefi içeriklidir. Orada şöyle bir ifade geçer “ – Sen felsefeyi bırak , yine Tıp fakültesine dön , diyordu Mister Joe , orada tabiatın kanunlarıyla daha yakından temas edecek ve kendini daha iyi anlayacaksın.Tıpta doktor , felsefede hasta olursun. “  ifade edildiği gibi felsefe hasta edebilir insanı. Peyami Safa bildiğiniz gibi hasta , hastalık , hastane gibi konulara eserlerinde çok yer vermiştir misal Dokuzuncu Hariciye Koğuşu gibi.Şimdi durduk yerde bunu niye yazdın derseniz bu  kitabı okumadıysanız bari , tıp okuyanlar arasında felsefe yapmaya yeltenenler  olursa “ tıpta doktor felsefede hasta olursun “ sözünü söyleyip susturabilirsiniz belki.

Tıpta doktor mu yoksa felsefede hasta mı olursunuz bu hususta esasında  üzerinde düşünülecek bir beyit vardır , çok da severim , sade tabibler için değil herkes içinde geçerli bir tespit vardır bazen  talip olduğumuz işler bize nice  devasız dertleri çöz der ama elden  ne gelir.

“ İhtiyarımla acep ben hiç olur muydum tabib

Ger bileydim alemin bunca devasız derdini “

İnşallah okuyucularım ihtiyar kelimesini anlamışlardır çünkü anlamadılarsa ihtiyar heyetinin de yaşlılardan oluşan bir heyet olduğunu sanan cahillerdendirler onlar içinde maalesef izah edemeyeceğim.

Gerçi o dönem için belki geçerlidir ama bugünler için pek katıldığım bir önerme olmayacak ama kendisi de tıbbiyeli bir şair olan Cenab Şahabeddin “ Tıbbiyeden her şey çıkar arada bir hekim de çıkar demiştir “ zikretmiş olalım.

Ülkemizin ünlü müzikologlarından olan Ekrem Karadeniz’in bir şiirini paylaşalım.

“ Verdiğin haplar deva-i derd-i etmez ihtiva

İstemem ab-ı hayat , sunsan bile bulmam şifa

Baş ucumda durma ey nadan tabip bilmez misin

Ehl-i aşkın derdine didare etmektir deva. “

Özet itibariyle aşık olanın tabibe değil sevgilisine ihtiyacı vardır şeklinde şarkı formunda bir şiir.

Benzer iki şarkı daha paylaşacağım , biri Şekerci Cemil Bey bestesi

“Na- ümid-i aşka doktor var mı tıbbın çaresi

Neyle aram eyler uşşakın dil-i avaresi

Hançeremden çek cehennem taşını beyhudedir

Hançer-i ebruy-i dildarın ciğerde yaresi “

Diğeri ise Kanuni Nasib bestesi

“ İptilay-ı derd-i aşka var mı doktor çaresi

Hastadır , kesb-i şifa etmez gönül , yok çaresi

İltiyam bulmaz gönül tiğ-i gamzen yaresi

Hastadır kesb-i şifa etmez gönül , yok çaresi “

Bu iki şarkının birbirlerinden esinlendiği açık fakat söz yazarları bilinmiyor. Genelde şarkı formunda doktorların aşka çare bulamadığı hususu işlenir.

Mendilimin Yeşili veya Aman Doktor diye bilinen meşhur şarkıda doktorlardan çare beklerken , El Çek Tabib Sinem Üstünden türküsü gibi hekimleri istemeyen bir üslupta vardır.

Türk tiyatrosunda Ahmet Vefik Paşa’nın Moliere’den uyarladığı Zoraki Tabip adlı tiyatro eseri de hayli ünlüdür.

Yazımıza Konya’da derlenmiş bir türküyle son verelim.

Hastane Türküsü

Hastanenin bacaları

Ne uzundur geceleri

Kuran okur hocaları

Dokdur beğim insaf eyle

*

Hastanenin zili çaldı

Hemşireler şaşa geldi

Dokdurlar amansız aldı

Doktur beğim insaf eyle

*

Hastanemiz dört gattır

Kapıları çift kanatlıdır

İnsaf eyle dokdur beğim

Hastaların hep sakattır.

 

Bir nefes sıhhat gibi bu dünyada bir talih olamayacağı için hastalandığımızda ilk başvurduğumuz ve insanların tedavisi için ellerinden geleni yapan doktorlarımıza her daim minnetarız. 06.03.2017

 

Mehmet Emin Başalp

 

 

 

 

Edebiyatımızda Bazı Tabib ve Hasta Üzerine Örnekler” hakkında 1 yorum

Dr hüseyin budak için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir