BİZANS TARİHİ’Nİ BİLMEK GEREKİYOR

 

images


BİZANS TARİHİ’Nİ BİLMEK GEREKİYOR

Daha çok Bizans olarak bilinen Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul ve en önemli toprak parçasıda bugün bizimde yaşadığımız Anadolu’dur.

Bizans her ne kadar Roma devlet kültürünü devam ettirdiğini söylesede , daha erken devirlerde Grekleşmesi ( Rumlaşması ) ile doğulu özelliklere sahip Hristiyan bir devlettir.

Bizans devleti , Ortodoks mezhebinin oluşumu , din ve devlet ilişkileri bağlamında da incelenmesi gereken bir devlettir.Ortodoksluk’u Bizans devlet yapısı şekillendirmiş ve batının Bizans’a bakışı bugüne kadar yaşatmıştır.Osmanlı Ortodoksluğu niçin korumuş bunu bilmek için bu geçmişi bilmek şart.Bugün belki bu geçmişte yaşanan sıkı rekabet ve çekişme hissedilmemektedir.Oysa Katolik Hristiyanlık , Protestanlıklada şiddetle mücadele etmiştir.Dini çekişme Avrupanın yumuşak karnıdır.Bugün ise İslam dünyasının bu dertten muzdarip olması ise ibretliktir.

Papa’nın ortaçağ Avrupasında , hükümdarlara karşı yüksek otoritesine rağmen Bizans İmparatorları ” doğru inancın koruyucusu ” ünvanıyla bizzat dini anlamda da hem önder hem yönlendirici olmuşlardır.Bazı hükümdarların aldıkları dini eğitiminde etkisi ile bizzat dini tartışmalar içine girmeleri , toplanan kilise konsillerinde görüş beyan etmeleri , taraf olmaları , bazılarının dini içerikli metinler vb yazmaları , dindar hükümdarların din üzerindeki etkilerini inceleme açısından kayda değer örnekler olabilir diye düşünüyorum.

Bizans tarihini niye okumak lazım ?

Birincisi bu coğrafyaya hakim bir devletin tecrübesini görmek açısından elzemdir.

Bizans , Latin istilası sırasında bir dönem İstanbul’u kaybeder , İznik civarında hüküm sürer , bu küçük devlet güçlüdür ama dünya siyasetinde etkisizdir , İstanbul’u geri alınca denkleme yeniden girer. Bu Türkiye için İstanbul’un , boğazların önemini bir kez daha ortaya koyar. Sevr bizi orta Anadolu’ya mahkum ediyordu , yaşaması mümkün olmayan bir devlet tasarlıyordu.

Bizans’ın güvenliği için Balkanlar ve Ortadoğunun önemi müthiştir. Bizans buralardan gelen tehlikeleri bertaraf ettiğinde güçlü olmuş ,buralarda hakimiyeti olmadığında Anadolu güvenliği tehlikeye düşmüştür. Onun için Türkiye’nin Irak , Suriye , İran ile Balkanlar ve Karadeniz sınır güvenliği önemlidir buradaki bir zafiyet kesinlikle devletimizi beka sorunlarına iter.

Bir diğer husus vergi politikasıdır , yüksek vergi her zaman bu coğrafyada bir süre devlet hazinesini güçlendirsede kısa sürede ciddi bir ekonomik ve sosyal krize sebep olmuştur.Vergi politikası bu coğrafyanın ticaretten , sanayiden , turizmden evvel en hassas olması gereken mali politikası olmalıdır.

Bir önemli hususta Bizans güçlü iken küçük arazi sahiplerinin korunduğu ve köylerin güçlü olduğu dönemdir. Bu bize tarım ekonomisinin bu coğrafyada önemini ortaya koymaktadır , şehirlere yığılmış üretmeyen nüfus aynı şekilde Osmanlıyı’da gerileme dönemine sokmuştur.
Tımar sistemi esasında bir Bizans sistemidir ve Osmanlı bu sistemi devam ettirmiştir.Buda Anadolu’da sistemin sürekliliğini ve etkileşimi göstermek açısından önemlidir.

Bizans’ın kendi ordusunun zayıfladığı zamanlarda yabancı asker çağırdığı olmuştur.Bu her zaman devletin başını belaya sokmuştur.Aynı şekilde bu coğrafyaya yabancı asker , askeri üs ve yabancı silah sokulmamalıdır. Bu coğrafyada milli ordu güçlü olmalı , halk askerlikten soğumamalı ve milli silah üretimi ihmal edilmemelidir.

Bizans sarayı diplomasi konusunda uzmandır bazen cephede kaybettiği savaşı masada kazanmıştır , entrikaları ile ünlü bu saray zayıfladığı yüzyıllarda düşmanlarının zaaaflarını kullanarak yüzyıllarca varlığını devam ettirmiştir. Diplomasi bir devlet için olmazsa olmazdır.Bizans saray bürokrasisi de oldukça mükemmeldir zira iyi bir bürokrasi devlette devamlılığı sağlar kötü bürokrasi ise bir kamburdur.Bazen imparatorluğu ele geçiren kaba saba bir askeri bile saray bürokrasisi bir kaç yılda usta bir devlet adamı haline getirmiştir.Bu iyi müşavir , danışman ve memurun önemini gösterir.

Entrika denilince Bizans saray entrikası gibisi bulunmaz , tarihini okurken kitabı bırakamazssınız çünkü “ulan bu imparatorun başına ne gelecek acaba “demekten kendinizi alamazssınız. Bizans tek bir hanedan tarafından idare edilmemiştir çoğu zaman bir komutanın bir saray görevlisinin darbesi ile yönetim sık sık el değiştirmiş , bazı imparatorlar yatak odalarında en yakın arkadaş ve eşlerinin hançer darbeleriyle ölüp gitmişlerdir.Buda idareciler için bir ibret olup bazen en yakınızdan en ağır darbeyi alabileceğinizi gösterir.

Aristokrat , sanatçı ruhlu kendisini ilme vermiş imparatorlar genelde başarısız , otoriter ve iyi komutan olanlar başarılıdır. Bilgi , kültür ve sanat ne kadar önemli olsada devlet başkanlığı tüm mesaiyi bu yolda harcamaya müsait değildir bu coğrafyada iyi bir asker olmaz , cesaretli ve dirayetli olmazssanız devletin çöküşünü izlersiniz ancak.Güçlü liderlik bu coğrafyanın olmazsa olmazıdır.İlim , kültür ve sanat ise desteklenmelidir.

Bu coğrafyada her nedense iç çekişmelerde uzun yüzyıllara dayanan husumetler oluşturmaktadır.Duygusal yoğunluğu yüksek bir coğrafyadır.Bizans dini farklılıkları misal ikona taraftarları ile ikona karşıtları yüzyıllarca savaşmıştır. Yine Osmanlıda da Celali isyanlarının dini içeriği , mezhebi çekişme kaynaklı fay hattı bugün için bile yok olmamıştır.Oysa batı bu konuda bazen daha homojen özellikler gösterebilmektedir.

Bizans bilhassa mimarisi ile bizi son derece etkilemiştir. Hamam bir Bizans adetidir.Yine batının aksine doğu kiliselerinde fakir -fukara kollanmış bu imaret mimarisi Osmanlıda da devam etmiştir. Müzik , yeme – içme hatta tasavvufi etkilenmeler bile mevcuttur. Bizans’ta türbe geleneği vardır. Bizans’tan bize intikal eden İslami figürlerin eklendiği bir menakıb kültürü ile hurafe adetlerde intikal etmiştir.

Bizans Müslümanların Avrupa içlerine ilerlemesi hususunda büyük bir engel teşkil etmiştir. Bizans’a karşı fütühat hareketleri ile eski devirlerde elinde bulunan Mısır , Suriye , Filistin ve Irak İslam toprağı olmuş , Anadolu Türkler vasıtasıyla Müslüman yurdu olmuş , 1300’lerden sonra Balkanlarda ki fütühata rağmen , İslam Avrupa’da diğer memleketlerde olduğu gibi kalıcı olamamıştır. Bizans belası daha 8 ve 9. yüzyıllarda halledilebilmiş ve İslam fütuhatı Avrupa’ya geçmiş olsa çok daha ilkel şartlarda yaşayan Avrupa İslam karşısında direnemezdi. Oysa 1600’lerde kalbine dayandığımız batı ise güçlenme dönemine girmiştir.

Efendim Endülüs niye ilerleyemedi diyebilirsiniz , Endülüs daha erken yüzyıllarda İspanya’yı tamamen ele geçirip Fransa içlerine akın yaparken içten zayıflamış , bir birine düşmüş ve yozlaşmıştır.
Nitekim daha Emeviler döneminde İstanbul kuşatılırken daha sonra iç çekişme nedeniyle Bizans , Şam ve Kudüs’ü geri almıştır. Tabii Bizans güçlü bir devlettir , Sasaniler gibi bir anda yıkılamamıştır. Bunda da ordusunun büyük payı vardır.

Bizans tarihi okumak bize kıyas imkanı verir ve bir çok bölgemize ilişkin tespit yapmamıza yarar.Maalesef tarih müfredatımızda da gerektiği gibi anlatılmamaktadır. Bu hususta daha doyurucu analizler içeren metinler tarih derslerinde yer almalıdır.

Kronolojik savaş tarihleri sıralamasından ve anlamsız bilgilerden ziyade bölgenin siyasi tarihini , siyasi denklemi görmemizi sağlayacak tarihi bilgiler bilhassa lise tarih kitaplarında yer almalıdır. Güçlü bir Türkiye nasıl olur şuuru tarihi örneklerle zenginleştirilmelidir.

Bu hususta Türk Tarih Kurumu tarafından yayınlanan Prof.Dr.Fikret Işıltan’ın Türkçe’ye çevirdiği George Ostrogorsky’nin Bizans Devleti Tarihi kitabını tavsiye ederim.

Not : Kitap ağır bir kitap olup tarih altyapısı istemektedir.Aksi halde popüler bir tarih kitabı akıcılığı ve sadeliğinde olmayıp uzundur.

Mehmet Emin Başalp

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir