KORONA GÜNLERİNDE İLKLER

Koronovirüs salgını sırasında ve uygulanan tedbirler kapsamında belki bir çok kişi hayatında yaşamadığı ilkleri yaşamış olabilir acaba neler yaşadık diye bende kendimce veya gözlemlerimle bir sıralama yapacağım.

Çok şükür ülkemizde virüs salgını ile ilgili süreç azalma eğilimine girmiş olup Allah’a sonsuz şükürler olsun. Alınan tedbirler nedeniyle hükümetimize de teşekkür ediyoruz.

Korona günlerinde yaşadığımız ilklerden biri sokağa çıkma yasağı oldu. Sokağa çıkma yasağı uygulanan son nüfus sayımı 2000 yılında olmuş.Genelde hatırlarım ama o güne dair hafızamda bir şey yok sadece diziler veya bazı komedi programlarının sokağa çıkma yasağı kapsamında parodiler yaptıklarını filan hatırlıyorum belki onları da daha sonra izlemiş olabilirim.Etki bırakmamış olması şu açıdan da olabilir önceden haftasonları bir dinlenme dönemi idi ve genelde pazar günü evde geçirilirdi belki tek ev dışı aktivite Konya için Muhacir pazarına gitmek olabilirdi.Bu nüfus sayımı da pazar günü olduğundan muhtemelen hiç etkilenmemişim.Son yıllarda ise haftasonları yoğun şekilde ev dışında geçirilmekteydi.Bu yasağın uygulanmasında da belki işe gidenler açısından bir farklılık oldu ama genelde bu dönemi evde geçirenler açısından çok değişik bir zaman dilimi olmamıştır.Fakat uzayan yasak dönemleri insanlarda psikolojik olarak bir sıkılma hali oluşturduğu açık çünkü saat 24:00’ten sonra insanda arabayla dolaşma hissi oluşmuyor değil.

Sokağa çıkma yasağının ilk uygulandığı günün gecesinde  ülkemizde yasak öncesi bir alışveriş çılgınlığını da görmek ilklerimizden biriydi.Sosyal medyadan görüntüler geldiğinde meraktan saat 23:00 civarı bende gözlemlemek için çıkmıştım gerçekten bakkal önleri , petrol istasyonları ve ekmek fırınları önünde acayip bir kalabalık vardı ve sakin giden trafik gece itibariyle yoğunlaşmıştı.İnsanlar neden böyle davrandı bir çok analiz yapıldı bakalım bu süreç bittiğinde daha ne analizler göreceğiz.

Sokağa çıkma yasağı sırasında şehri merak edenlerde olmuştur bu konuda belediyeler ve basın çeşitli çekimler yapmak suretiyle bu merakımızı giderdi.Daha sonra bazı yardım faaliyetleri kapsamında sokağa çıkma yasağı olduğu günlerde öğle saatlerinde şehri görme fırsatım oldu esasında gördüğüm yerler ana arter yollar olması hasebiyle az çok işleyen bir trafik vardı öyle inanılmaz bir sakin gelmedi ama belki gece saatlerinde veya sabahın daha erken saatlerinde görme imkanımız olsa idi herhalde ıssız sokaklar daha ürpertici olabilirdi.

Yaşadığımız ilklerden biri bazı işletmelerin faaliyetlerinin durdurulması oldu , bu konuda epeydir kafeterya ve eğlence merkezlerinde zaman geçirenlerin kısa bir süre boşluğa düştüklerini düşünüyorum.Fakat uzayan süreç ile bu mekanlar açılsa bile herhalde bir süre eski rağbetlerini görmeyecekler diye düşünüyorum çünkü sosyal medyada ilk zamanlar bu yönlü hasretlerini ifade edenler fazla iken bu konu biraz gündemden düştü.

Çalışması durdurulan işyerlerinden biri de kuaför ve berberler oldu.Bu yasak nedeniyle herkesin saç , sakal traşı bir birine karışırken insanlar ya sakallarını kesmek ya saçlarını kazıtmak gibi çözümler bulma yoluna gitti.Ülkemizde kaçak traş yapıldığı baskınını bile gördük.Saç ve sakal traşı makinelerine talep arttı herkes evde bir şeyler denemeye başladı.Bakalım kuaför ve berberler açıldıktan sonra ne denli rağbet görecekler gözlemlemek gerekiyor.

Her ne kadar ekmek veya gıda satımı yapan işyerlerinde bir ksıtlama olmasa da hareketliliği azaltma adına evlerde ekmek yapımı , tatlı yapımı , daha başka yiyeceklerin yapımı arttı.Gıda istatistiklerini bilemiyorum ama tüketimin arttığı ve azaldığı kalemler muhakkak vardır bunların ölçümü herhalde salgın sonrası çok daha iyi yapılacaktır belki şaşırtıcı sonuçlar göreceğiz.genel trand nedir bilmiyorum ama giyim , kuşam alışverişi azaldığı kanaatindeyim çünkü indirimler bile olsa insanda alma isteği oluşmuyor.Çünkü giyim , kuşam işi biraz gösteriş işidir.

Aslında düşünülürse zühd hayatı yaşayan insanlarda bir süre sonra oluşan isteksizlikte çok rahat anlaşılır bu hayatı sadece fiziksel rahatsızlıklarla değil zihni olarak hayatımıza adapte etsek belki israftan , gösterişten , boş işlerden uzak duracağız.

Korona günlerinde ilk defa toplu halde halkımızın maske ile dolaştığını gördük.El hijyenine karşı artan dikkat , tokalaşmama , uzak durma gibi davranışlar toplumda yaygınlaştı.İnşaallah bu konu devamında bir paranoyaya dönüşmez.

Görüntülü konuşma , video çekme , bazı programlar üzerinden canlı yayınlar gibi faaliyetlerde patlama yaşandı.Gerçi dijitalleşme yaşanacak şöyle olacak böyle olacak kehanetinde olanlarına baktığımda daha dijital yayın kalitesinin hayli geri olduğu , görüntü kalitesinin bozuk olduğu , bir çok teknik aksaklık yaşandığı da cabası. Gerçi bu dijitalleşme idiası şu yönden de daha gerçekçi gelmiyor , bütün faturalarımız tahmini düzenlenmekte daha ne kadar su , elektirk , doğalgaz sarfiyatı yaptığımız belirlenebilir değil herhalde bir dijitalleşme olacaksa bu konuda olmalı ve anında tespitler yapılabilmeli.

Hukuki sürelerin adli tatil harici durduğunu , duruşmaların kendiliğinden ertelendiğini , icra takibi yapılamadığını gördük.Kamu kurumları inanılmaz bir sakinliğe büründü.İş yönüyle sıkıntı yaşayan kesimler en sıkıntılı ve esas reel dünya.

Belki yaşadığımız ilklerin en tesirlileri ise ibadetler sahasında oldu.Cemaatle namaza ara verilmesi nedeniyle uzun zamandır insanlar camide cemaatle namaz kılamamaktadır.İlk defa belki ibadetine devam eden insanlar açısından askerlik ve hastalık gibi dönemleri saymazsak Cuma namazını kılamıyorlar.Camilerden her gün toplu dua edildiğini gördük.

Korona günlerinde kandil gecesi geçirdik ve ramazan ayını da korona günlerinde geçiriyoruz.Tabii teravihsiz bir ramazan ayı son derece garip zira nafile oruç tutulan zamanlar gibi geliyor.Çünkü ramazan ayı birazda hareketlilik ayı idi ve öyle güzeldi.Evde Kuran okuyalım ama mukabeleye gitmek de güzeldi.Kalabalık teravihler güzeldi.Kurumsal iftarlara son birkaç yıldır mesafeliydim olmaması bir kayıp değil ama aile , akraba , eş , dost ile iftarın olmaması hüzünlendirici.Bugünlerde tabi üzücü olan ilkler sadece bunlar değil ilim meclisleri , zikir meclisleri de ara verdi.Evlerimize misafir gelmedikçe misafir bereketinden de mahrum kalıyoruz.

Bugünlerde cenazelerde mahzun çünkü cenaze namazlarına ve taziyeye katılım düşük oluyor. Cenaze namazına da katıldık bu süreçte mesafeli bir saf düzeni ile kıldık eskiye göre iyi olan tek şey insanların mesafeyi koruması nedeniyle cenazenin defni sırasında lüzumsuz konuşmayı , gülüşmeyi bırakmış olması ve önüne bakıp tefekkür etmesi.

Bu günlerde hava kirliliğinin baya azaldığı ifade ediliyor ama bazı saatlerde yine yoğun bir trafik var , belki sokak kirliliği , çevre kirliliği azalmış olabilir.

Belki görmüş olduğumuz başkaca ilklerde var.Hepsini ayrıntılı yazmak kaydetmek mümkün değil bir hekimin yaşadığı ilkleri biz fazlaca bilmeyiz bir öğrencinin gözünden ilkler ne ,bir öğretmenin gözünden ilkler ne bu günleri kısaca yazma adına  kaydetmeye çalışıyorum.Bu günlerin pek tabii bir çok maddi ve manevi sıkıntısı ve üzüntüsü var ama içerisinde olan güzellikleri de , gelişmeleri de es geçemeyiz , takip ediyoruz.Allah beterinden saklasın eski ramazanlar muhabbeti yapılırken herhalde 2020 ramazan ayı veya 1441 hicri ramazan ayı herhalde kendisinden sıkça bahsedilen bir ramazan ayı olacak.30.04.2020

 

Mehmet Emin Başalp

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir