DEĞİŞEN SOSYAL ÇALIŞMALAR

Daha önce İslami sosyal çalışmalarda özgünlük sorunları , yaşlılar tarafından yönetim gibi çeşitli konuları yazmıştım. O yazıların üzerinden zaman geçti yine bu süreçte gözlemlerime devam ediyorum ve birde malum pandemi süreci girdi.

Bu pandemi sürecinin ne kadar süreceği ve sosyal hayata ne şekilde etki edeceği henüz tam olarak bilinmiyorum fakat gözlem ve tahminlerde bulunabiliriz.

Pandemi öncesinde geleneksel oluşumlardan zihni bir kopma yaşayan ve yeni oluşumlara heves eden veya tamamen ilgisiz bir genç kitle gözlemliyordum. Nasıl tarif edebiliriz bilmiyorum ama geçmişe dair hassasiyet ve yöntemleri benimsemeyen gençler giderek kopmakta , geleneksel İslami sosyal oluşumların ( vakıf , dernek , cemiyet ) giderek taban kaybetmesi belirgin özellikler. Bu taban kaybı gerçekten ciddi boyuttadır çünkü artan eğitimli nüfus düşünüldüğünde buraların adeta vızır vızır insan kaynaması gerekirken bir çok programın yoğun davet ve ısrara rağmen cansız şekilde icra edilmesi bu sebepledir diye düşünüyorum yani hiç kimse böyle bir gidişat olmadığı aslında geçmişe nazaran daha iyi durumda olduğunu ifade edemez. Objektif olmak durumundayız.

Bu hale nasıl geldik , bu maalesef toplumsal değişimlerin bizi getirdiği noktalar. Şimdi her şeyin bir öncekileri vardır bir sonrakileri vardır. Bu klasik tabirle mütekkadimin ve müteahhirin diye anılır. Geçmişte olanlar genelde övülür ama hiçbir zaman o geçmiştekilerin haline de dönülmez çünkü akan suyu tersine akıtmak pek mümkün değildir. Bir zamanın sonrakileri giderek öncekileri haline gelir ve yeni sonrakiler meydana gelir.Kim nereden bir değerlendirme yapıyorsa onun bakış açısına göre de bunlar tanımlanır.

Şimdi yeniden bakalım geçmişin klasik sosyal oluşumlarına rağbet bu dernek , vakıf , cemiyet olabileceği gibi ocak , teşkilat vb gibi yerlerde olabilir veya geçmişin rağbet edilen bir kitabevi de olabilir yani canlılık belirtisi gösteren yerin artık eskisi gibi canlı olmadığını kabul edersek artık neresi canlıdır. Evet canlı olan yerler vardır. O canlı olan yerler öncekilere benzemekteler mi ? Konunun mühim yerinin bu olduğunu düşünüyorum benzer şekilde bir tevarüs varsa bu sağlıklıdır ama tevarüs yoksa bu iş sıkıntılıdır.

Yine örnek vermek suretiyle konuyu biraz izah edelim şimdi bir ilde toplumsal eğitim , dini bilinçlendirme , faydalı yayınlar , hayır kurumları yapmak için bir oluşum olsa bu ilk oluşum yurtlar , camiler inşa etse , çeşitli kitaplar , dergiler çıkarsa , konferanslar vb düzenlese bu şekilde sosyal hayatta yaşamına devam etse bir zaman sonra içlerinde bir grup dese ki , artık basın yayın gibi iletişim araçlarına daha fazla önem versek veya toplumsal eğitimi düzenli eğitim kurumlarına çevirsek kurslar açsak , cami , yurt vb inşası yeterli olmuyor toplum için fayda üretecek yeni kurumlar kursak dese fikri olarak fazla bir değişiklik olmasa da yöntem yönünden değişiklikler olmakta ve bu yeni şartlara uygun kişiler ekibe dahil olurlar.Yine devam eden süreçte artık internet çağında dijital ve teknolojik gelişimlerden faydalanmak , eğitim faaliyetlerini kurumsal ve marka kurumlara çevirmek , yayın çeşitliliğini artırmak , yerel düzeyden daha ulusal veya uluslarası şekilde bakabilmek , insanların yaşam tarzlarına yönelik yeni projeler geliştirsek yine fikri bir değişiklik olmasa da değişen yöntemler ile uyum sağlamak için ekibe katılanlarla belli bir değişimle yoluna devam eden bir süreç yaşanır. Buradaki sonrakiler ile öncekiler arasında benzerlik vardır.

Şimdi farklı bir örnek vererek yine devam edelim yine bir ilde fikri ve mücadeleci bir oluşum olsa çeşitli haksızlıklara karşı itiraz edilerek temsil ettikleri kitlenin hak ve menfaatlerini korumaya yönelik bir oluşum olsa bu oluşum çeşitli protestolar , kampanyalar , hukuki mücadeleler , bilinçlendirme faaliyetleri ile ilgili çalışmalar yapsa devamında ilerleyen zamanda belli bir açılım yaşandıkça mücadelenin sahası eğer mücadele edilen şeylerin temel kriteri değişmezse yine aynı şekilde devam edebilir yani bir dönem başörtü konusunda mücadele öneliyken zaman gelir faize karşı mücadele edilir. Buda belli bir değişimle yoluna devam eden bir süreçtir. Yine tekrar edelim buradaki öncekiler ile sonrakiler arsında da benzerlik vardır.

Benzemezler ne şekilde ortaya çıkar , toplumsal eğitim ve faydalı işler yapan oluşumun içinden birileri diyebilir ki artık bu gereksiz bir faaliyettir siz topluma sınırlı şekilde etki ediyorsunuz , çizgileriniz katı biz daha popüler olacağız mesela daha popüler ve bir kişilik etrafında yeni çalışma başlatabilirler mesela toplumsal eğitim amacı bir kişinin fikirleri doğrultusunda şekillenen bir yapıya dönüşebilir. Benzemezler yine diyebilirler ki , sizin yönteminizin halkta karşılığı yok onun yerine şöyle şöyle bir model oluşturacağız efendim artık konferanslar yoluyla insanlar eğitilmiyor biz onun yerine örneğin ücretli eğitim veren bir model oluşturacağız diyebilirler. Benzemeler yine şöyle oluşabilir bu grupların içinde çıkıp başka gruplarla birlikte hibrit ( melez ) oluşumlar çıkabilir. Benzemezler mücadele ettikleri konularda taviz verilmesini isteyen bir ayrışma yaşanırsa mesela bunun tipik bir örneği benim gözlemlediğim erkek ve kadın ayrı faaliyet yapılmasından vazgeçip karma faaliyetler yapılmasıdır. Bunlar kopma ve ayrışma temelli benzemez oluşumlardır ve bir nebze daha mutedil olma durumları vardır. Fakat buradaki sonrakiler öncekilere benzemektedirler.

Bir takım benzemezler ise bu yapılardan tamamen bağımsız fakat bu sahaya girmiş yeni oluşumlardır. Mesela İslami ilimler ile ilgili çalışmaya yapacağını söyleyen yeni oluşumun ya gayriislami zaaflarının olması ya da İslami temelden uzaklaşan bir yapıda olmasıdır. Görüntünün ve içeriğin İslami içerikte olması asla o oluşumu İslami hale getirmediği gibi sonraki olmanın avantajı  ile öncekilere hiç mi hiç benzememektedirler. Örnek vermek gerekirse İslami çalışmalar hadis , tefsir , fıkıh gibi çalışmalar diyelim şimdi yeni çalışmalar yapan kişiler İslam’da sosyalizm , İslam’da feminizm gibi konular olursa veya ismi bu olmasa bile çalışmalar bu minvalde olursa işte benzemezler bu sahaya girmişlerdir diyebiliriz. Adı İslami olup tamamen seküler yaklaşımlarla idare edilen bir oluşum artık benzemez bir oluşumdur.

Konuyu çok uzatmak istemiyorum geleneksel yapıların ciddi zaafları ve kendilerini sağlıklı yenileyememenin getirdiği sorunlar , atıllığın getirdiği tembellik ile sahada kendine benzerleri değil şaşırtıcı şekilde benzemezleri görmeye başlayabiliriz bu konular gayet iyi takip edilmelidir.Çünkü benzemezler ile işbirliği ve iletişim olmaz aksine çatışma doğar. Bezerlerin tepkileri ile benzemezlerin tepkileri farklılaşır. Bezerlerin dostları ile benzemezlerin dostları farklıdır. Benzerlerin idealleri ile benzemezlerin idealleri farklıdır. İllaki öncekilerden daha farklı bir sonrakiler gelmesi doğal olmakla birlikte denge bozulursa iyiye gidiş olmaz burada katı bir tutuculuğu savunduğum anlamı çıkmasın oysa bu sonuca biraz da bu katı tutuculuk sebep olur aksine İslami sosyal çalışmaları farklılaşmadan , yabancılaşmadan yenileyelim benim derdim bu.

Bir konuda pandemi , bu İslami sosyal yapılarda çalışma genelde kardeşlik ve muhabbet esası ile ilerlerken bu pandemi nedeniyle artık yapılmayan faaliyetler , itici hale gelen sanallaşma ve birbirini görmeme dostluk ve muhabbeti giderek azalmaktadır. Bu sürecin uzun sürmesi halinde toparlanmanın hayli zor olacağını ve jenerasyon kopuklukları ile de ilerisi için şaşırtıcı tuhaflıklar görebiliriz. Bu pandemi döneminde bir şekilde irtibat sağlanmalıdır. Bu irtibat artık daha doğal olmalıdır. Dostluklar azalsa da , kalan dostluklar pekişir mi , pekişmez mi bu konu iyice tartılmalıdır. İnsanların motivasyonu ne şekilde diri tutulabilir bunlara kafa yorulabilir. Bu konularda son derece önemli çünkü toplumsal bir nekahat dönemi yaşacağımız açık. Nekahat dönemi bizi daha ürkek ve durgun bir hale mi getirecek yoksa daha dinç hale mi getirecek zaman gösterecek. Eğer daha durgun hale gelirsek ciddi değişimler yaşanacaktır buna hazır mıyız bilmiyorum , dinç hale gelmemiz ise nasıl olur ? buna başka bir yazıda cevap arayalım. 23.09.2020

 

Mehmet Emin Başalp

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir