MEZAR BAŞINDA İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

evrensel gazetesi

 

MEZAR BAŞINDA İSTANBUL SÖZLEŞMESİ
1996 Yılının Ocak ayında Metin Göktepe’nin ölümü üzerine mezarı başında herhalde geleneksel şekilde devam eden bir anma yapılmış bu anmaya ilişkin önüme haber düşünce kendisinin de çalıştığı gazete olan Evrensel’de haberi okudum ama haber içeriğinde gördüklerim beni şaşırttı.
Şimdi o kısma geçmeden ifade edeyim Metin Göktepe’nin siyasi ideolojisi benim açımdan kabul edilebilir bir ideoloji değildir , ölümü hadisesi de o yılların sansasyonel bir olayı olarak haberlerde çocukluğumda çokça izlediğimi hatırlıyorum. Olay sonradan yargıya taşınmış hakkında kararlar verilmiştir onun için herhangi bir yorum yapmak istemiyorum. Gazeteci kimliği açısından objektif bir gazetecilik yaptıklarını da düşünmediğim için ben bir gazeteci olarak kendisini değerlendirmiyorum fakat gazeteci Metin Göktepe olarak kamuoyu tarafından bilinmektedir.
Evrensel Gazetesinde yer alan haberde anmaya çeşitli siyasi partilerden , sendikalardan vesaire katılanlar sıralanıyor , Türkiye’de basın özgürlüğünün geriye gittiği gibi daha çok ideolojik saiklerle zaten yıllardır bilinen ve tekrarlanan görüşler ifade edildikten sonra Metin Göktepe’nin ablası tarafından annesinin mesajı okunuyor ve kendisinin ifadeleri oluyor. Beni ne polise karşı , ne devlete karşı ne basın özgürlüğü konusunda itirazlar vesaire şaşırtmadı zaten bilinen ve beklenen açıklamalar.
Fakat Evrensel Gazetesi haberinde “Metin Göktepe’nin kardeşi Meryem Göktepe, pandemi nedeniyle anmaya katılamayan Fadime Göktepe’nin mesajını okudu. Fadime ananın mesajında şu ifadeler yer aldı: “Metin’i unutmuyorsunuz, hepiniz sağolun. Ben nerede bir gazeteci görsem Metin’i görüyorum sanki. Hepiniz de benim için metinsiniz. Metin hep insanların iyiliğini isterdi. Arkadaşlarını çok severdi. Hep evden eşya götürürdü. 25 yıl oldu, hiç unutmadım ben Metin ‘in acısını. Burnum sızılıyor Metinimi düşünce.   Oradaki herkese çok selam söylüyorum. Hepiniz benim için metinsiniz.” Türkiye’de yaşananları gelişmeleri Metin’e anlatmak istediğini söyleyen Meryem Göktepe ise,  “Her gün 4 kadın öldürülüyor. Memleket kadın mezarlığına dönmüş durumda. İstanbul Sözleşmesi uygulansın. Öldürülen kız kardeşlerimiz adına da buradayız. Metin Göktepe gazeteciliği devam ediyor. Hepiniz Metinsiniz” dedi.
Şimdi marjinal sol düşünceye sahip olduğunu düşündüğümüz kişiler mezar başında bir anma da kadınların öldürüldüğünden bahsedip ,İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasından bahsetmektedir. İstanbul Sözleşmesi bu ideoloji mensupları tarafından ilk defa sahiplenmiş veya savunulmuş bir sözleşme değil fakat gazeteci kimliği ile vefat eden birinin mezarı başında oldukça duygusal bir ortamda yapılan anma da Türkiye’nin durumu olarak ifade edilebilecek tek husus kadın cinayetleri ve İstanbul Sözleşmesi olabilir mi ? Olmuş.
Hakikaten şaşırtıcıdır , bu sözleşmenin bu kadar çok savunulması ve adeta en dramatik sahnelerden en resmi toplantılara kadar her yerde kendine bir şekilde yer edinmesini anlayabilmek zor demiyorum anlayabilmek kolay , bu sözleşme küresel bir gücün dayatması hem de her görüşten insana ve gruba dayatması.İnsanlar bilerek mi savunuyorlar yoksa bilmeyerek mi işte o konuda çok emin olamıyorum niyetleri bilemeyiz en nihayetinde.
Son olarak tabii gazetenin bugünkü manşeti “ ABD’de faşist gözdağı “ yani Abd ‘de herhalde tek faşist Trump ‘mı oluyor ? gazetenin genel ideolojik yapısını bilmesek neyse diyeceğiz ama emperyalizm klişesini tekrar eden bir gazetenin ABD’de ki protestoyu böyle görmesi de hayli ilginç. 08.01.2020
Mehmet Emin Başalp

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir